Yazar: Nil Yurtbay

İstanbul Bilim Üniversitesi Beslenme Diyetetik Bölümü’nü başarı ile tamamlayan Nil Yurtbay, ardından Okan Üniversitesi’nde yüksek lisans eğitimi aldı. Yüksek lisans eğitiminde genetik alanına ilgi duymaya başladı. Bu alanda ülkemizin önde gelen kurumları ve hocalarıyla çalıştı. Beslenme ve genetiği birleştirerek danışanlarını takip etti. Nütrigenetik alanında, günümüzde çok önemli bir konu olan B vitamininin emilememesi ve sonucunda oluşacak olası kalp krizlerini birkaç yıl önceden engellemek’ tezi üzerine çalışıyor aynı zamanda da DNAFit Türkiye’de nutrigenetik danışmanlığı yapıyor.

Sonbahar tüm ihtişamıyla geldi. Mevsim itibariyle sağlığımıza daha fazla özen göstermeliyiz. Vakti gelmişken ben de elzem yani vücudun kendi üretemediği, mutlaka dışarıdan alması gereken besin öğelerini bir hatırlatmak istedim. Yazar, Uzm. Dyt. Nil Yurtbay Beslenmenin en temel öğeleri olan karbonhidratlar, yağlar, proteinler, vitamin mineraller ve sudur. Her birinin kendine özgü yapıtaşları, bunları birleştiren ve ayıran enzimleri ,her birinin kendi aralarında kurduğu özel bağlar vardır. (Vücut gerçekten muhteşem bir makina ve eşlik eden muhteşem bir yazılımla çalışıyor). KARBONHİDRATLAR : Çok ilginçtir, elzem karbonhidrat diye bir şey yok. Yani dışarıdan…

Read More

Editör: Uzman Diyetisyen Nil Yurtbay Son 50 yılda dünyamız çok değişti. Dünya hiç bu kadar hızlı ısınmamıştı. Su seviyesi beklenenden daha hızlı yükseliyor. Ekosistemler aldıkları darbeye dayanamıyor, sonuçlarını yangın, sel, doğal afetler olarak görüyoruz. Son 50 yılda Dünya çok değişti peki ya biz ? Anneannelerimizin yaptığı birçok beslenme alışkanlığını bilmiyoruz. Onlar da yok olup gitmeden öğrenmeli ve tekrarlamalıyız. Doğal olana, doğal kalabilene her zamankinden daha çok ihtiyacımız var. Senin için hızlı bir başlangıç listesi hazırladım. 1. Dondur Yaz dönemi meyve sebzenin bol, lezzetli ve ekonomik olduğu bir dönem. Hal böyleyken sevdiğin meyveleri (özellikle kırmızı olanları) yoğurt, gronola veya…

Read More

Bedenin evin. Huzurlu bir ev için iyi beslenmeli, uygun şiddette antrenmanlar yapmalı, kaliteli uyumalı ve psikolojik açıdan da rahat ve konforlu hissetmelisin. Yılda en az bir defa bu evi dip köşe temizlemek ise olmazsa olmazın. Oruç tutmak da bunun en güzel yolu… NEDEN? Bazen bedeni aç bırakarak, sinirim için harcadığı tüm enerjiyi kendini tamir için kullanmasına izin vermek gerekir. Bu bir süreçtir. Bir gün aç bırak iki gün hiç dikkat etmeden yoğun kalorili sağlıksız gıdalar tüket gibi bir durum değil. Otuz günlük oruç, vücudun açlığa yavaş yavaş adapte olması ile başlıyor. İkinci…

Read More

7 soruda son dönemin gözde beslenme yöntemi Aralıklı Orucu yakından tanıyoruz… Yazar: Uzm. Dyt. Nil Yurtbay 1.Nedir? Aralıklı oruç (intermittent fasting) belli saatler arasında istediğini yiyip içebilirken, bu saat aralığının dışında sadece su, çay, kahve gibi kalorisiz soft içecekleri içebildiğiniz bir beslenme düzeni. 2. Ne için yapılır? Vücutta nasıl bir etki gösterir? Vücudun en küçük yapı birimi hücredir. Her semptom, her hastalık önce hücrede başlar. Bu yüzden yaptığımız diyetin etkilerini önce hücresel boyutta incelememiz gerekir. Hücreyi bir ülkeye benzetelim. Hücre içindeki mitokondrileri ise ülke içinde çalışan fabrikalara. Bu fabrikalar ham madde olarak besini kullanır. Besin fabrikaya…

Read More

EDİTÖR: UZM. DYT. NİL YURTBAY Hayatta kalmak için biz insanların aynı bitkiler gibi üzerinde yaşadığımız toprağa, Dünya’nın varlığına ve canlılığına ihtiyacımız var. Burası tek evimiz, tek gerçeğimiz, o varsa biz varız… O zaman neden ona zarar verelim? Onu korumak kendimizi korumak demek, bakın neler yapabiliriz… – Birleşmiş Milletlerin yaptığı tahminlere göre Dünya nüfusu 2030 yılında 9 milyar olacak. Bu da çok fazla kaynağın tüketimi anlamına geliyor. – Bir kg tahıl üretimi için 1.500 litre su harcanırken, bir kg et üretimi için 15.000 litre su harcanıyor. Dünya nüfusunun kısa…

Read More

Dünyayı değiştirmek istiyorsan işe ilk önce kendini değiştirerek başlamalısın. Kendini değiştirmek için ise ilk önce kafayı değiştirmelisin. Bizler gerçekte var olanı algılamak yerine, yorumlamayı tercih ederiz. Bu flört hayatında da böyle, iş hayatında da, beslenmede de. Editör: Uzm. Dyt. Nil Yurtbay Aşılamaz sınırlarımız hep beynimizdedir. Üzülerek söyleyeceğim bu düşüncelerimiz çoğunlukla gerçekliğin yakınından bile geçmezler. Değiştir şu sınırlar çizen kafanı. Bak gör hayatın nasıl değişecek. Bu ay mükemmel bedeninle aranda duran zihinsel kalıplarını ele aldım. Bakalım seni bulabilecek miyim? 1. Hipoglisemim var benim, uzun süre aç kalamam… Hipoglisemin varsa asıl uzun süre aç kalmalısın, sürekli atıştırmak sürekli…

Read More

Vücudumuz hem iyi hem de kötü bakterilerle doludur. Bu bakteriler arasında probiyotikler genellikle, “iyi” veya “yararlı” bakteriler olarak adlandırılırlar, çünkü bağırsaklarımızın sağlıklı kalmasına yardımcı olurlar. Bağırsak duvarını kaplayarak koruyucu bir tabaka oluşturur ve “düşman bakteriler”in bu duvarı bozup geçerek vücuda ulaşmalarını ve bizi hasta etmelerini önler. Probiyotiklerin; bağırsak iç dengesini korumak, sağlıklı bir sindirim sistemi yaratmak, bazı vitaminleri üretmek (B12 vitamini), gıdaların içindeki toksik ya da alerjik olan, vücut için yabancı ve zararlı unsurları ayıklayıp temizlemek, vücudun bağışıklık sistemini takviye etmek, hatta tümörlere karşı savunmayı desteklemek gibi pek çok görevleri vardır. Prebiyotik nedir? Prebiyotikler, insan vücudunun sindiremediği bir lif türüdür.…

Read More

Tüm Dünya tek yürek aynı durumlardan geçiyoruz. Sıkılıyoruz, daha fazla yemesek bile daha hızlı kilo alıyoruz ayrıca formumuz hareketsizlikten daha hızlı bozuluyor bu bir gerçek. İşte tam bu zamanda ‘kendime yeni bir ben lazım’ demek gerekiyor. Şimdi size vereceğim testi yapın ve artık kendiniz için harekete geçin! Yazar: Uzm. Dyt. Nil Yurtbay Ben senin için bir TO DO not LİST yaptım. Yani yapmamanlar gerekenler. Sana uyanları işaretle.Çünkü bunlardan bazılarını mutlaka yapıyorsundur. İnan bana hayatında yaşadığın bir yoksunluk diğer tarafta aşırı bir davranışı tetikliyor. Aç olmamana rağmen yemek yemenin nedenini bu listede bulacaksın. Hadi bakalım iyi testler,…

Read More

2020 hepimiz için farklı bir yıldı. Yıprandık, kaygılandık, üzüldük, zorlandık, kayıplar yaşadık. Yılın zorluğu değişimleri de peşi sıra getirdi. Özellikle direkt psikolojimizle ilgili olan beslenme düzenimizde ve mutfak rutinimizde. 1. Online market alışverişine alıştık Elleye elleye aldığımız her meyve ve sebzenin bize gelene kadar kaç kişi tarafından ellendiğini düşünürsek gerçekten alıcıdan çok bakıcısı vardı sebze ve meyvelerin. Neyseki bu durum ortadan kalktı. Artık her şey online. Sepete atıp, teslim saatini seçiyorsun. Büyük bir kolaylık hem de güvenli. 2. Evde ekmek yaptık Her karantinayla birlikte canımız sıkılınca kendimizi mutfakta bulduk. Eskilerin öğretileri, babaannelerimizin…

Read More

Veganlık artık bir beslenme şekli değil, bir inanç sistemi. Hal böyle olunca ona ‘veganizm’ demek yanlış olmayacaktır. Çünkü bu yaşam tarzında hayvanları yemediğin gibi besin zincirinde yer almamaları için de elinden geleni yapman gerekiyor. Veganizm hayat tarzından öte bir nevi inanca dönüştü sanki. Yediklerine dikkat etmekle sınırlı değil doğayı, çevreyi korumakla da.. Bunun da ötesine geçti. Yaşadığımız dünyayı çok sevmek ve canlılara saygı duymak temelini oluşturuyor. Bu yönüyle de bana gerçekten gerçek, sürdürülebilir ve oldukça da yenilikçi geliyor. İnsan olmayı hatırlatıyor sanki bizlere… Büyük tehlike Gıda terörünün başını hayvan çiftlikleri çekiyor. Dünya üzerinde yaşayan hayvanların yüzde 90’ a yakını hayvan…

Read More