Yaz ayları kendine özgü deneyimleri beraberinde getirir. Yaz demek güneş ışınlarıyla bol bol temas etmek, tazelenmek ve heyecan demek… Ama bazen en heyecanlı zamanlarda hayat bize öyle sürprizler yapar ki zor dönemlerin ardından içimize döner, kendimizle temas ettiğimiz bir yolculuğa çıkarız. Var olan durumları değiştiremediğimizde ya da altından kalkmakta zorlandığımız bir sahneyle karşılaştığımızda zihnimiz sürekli bir çözüm aramanın peşine düşebilir. Böyle zamanlarda kendimize hep aynı soruları sorup aynı cevapları verebilir ve sıkışık hissedebiliriz. İşte bu anlarda bir çözüm aramanın peşine düşmektense ne yaşadığımızı anlamlandırmak, ruhumuzu beslemek bize iyi gelebilir. Yaz dönemine girdiğimiz bugünlerde siz de benzer bir süreçten geçiyorsanız ruhunuzu besleyebilecek…
Yazar: Naz Töz
Havaların iyice soğuduğu, karanlık sabahlara uyandığımız ve güneşle temasımızın azaldığı günlerdeyiz. Son zamanlarda kendinizi bitkin ve keyifsiz hissediyorsanız, sizin için uyanıp yataktan çıkmak ve günlük işlerinize odaklanmak her zamankinden zor geliyorsa mevsimsel duygu durum bozukluğu olarak da bilinen kış depresyonu belirtilerini deneyimliyor olabilirsiniz. Üstelik yapılan araştırmalar kadınların bahsettim bu mevsimsel depresyona erkeklere göre çok daha fazla maruz kaldığını gösteriyorken bu ruh hali ile savaşmak için neler yapabileceğimize bir bakalım mı? Sık Sık Güneşe Çıkın! Kapalı havaya rağmen güneş ışığı ruh sağlığımıza en iyi gelen şey olabilir! Uyandıktan sonra iki saat içinde perdeleri açıp doğal ışık almaya çalışın. Evinizde veya ofisinizde…
Ben Naz. Genç yetişkin yaşlarımdan itibaren farklı süreçlerde yüzümde akne ve rozacea problemleriyle başa çıkmaya çalıştım. 30 yaşıma sayılı günler kala hala mücadelem bitmiş değil ama kendi adıma iyi bir yol kat ettim. Genelde gittiğim doktorlar bende hem akne hem rozacea belirtileri olduğunu söylemişti ki bu işleri daha da karmaşıklaştıran bir durum. Son bir senedir kendimi bu konuda oldukça iyi hissediyorum çünkü cildim hiç olmadığım kadar iyi, ben de aynaya baktığımda daha iyi hissediyorum. Öncelikle cildimizin her birimiz için çok kıymetli olduğunu söyleyerek anlatmaya başlamak isterim. Ciltle ilgili zorluklarla, hastalıklarla uğraşmak gerçekten sabır isteyen bir ‘‘süreç’’. Benim deneyimimde akne veya…
EDİTÖR : UZMAN KLİNİK PSİKOLOG NAZ TÖZ Annelik, anne olacağınızı öğrendiğiniz andan itibaren oldukça heyecan verici, sizi dönüştüren, kendinizi yeniden keşfettiğiniz bir deneyim. Hiç şüphesiz ki her annenin deneyimi biricik ve kendine özgü. Ama bildiğimiz bir şey var ki anne olunca korku, kaygı, suçluluk gibi duygular da hayatımız boyunca bizimle oluyor. Anne olduktan sonra duyguların daha yoğun yaşandığını, daha hassas olduğumuzu da düşünürsek zaman zaman bu durum zorlayıcı bir hal alabilir. İşte böyle anlar için kendinize hatırlatabileceğiniz 5 Öneri. -Duygularınıza alan açın, duygularınızı ifade edin. Örneğin zor geçen bir hafta sonundan sonra pazartesi sabahı bir yanınız işe gitmeyi iple çekerken…
EDİTÖR: UZMAN PSİKOLOG NAZ TÖZ Bitti bitiyor pandemi. Post pandeminin ilk izleri olarak güzellikte kadın olmayı tekrar keşfetme yolculuğundayız. Hepimizin bildiği gibi dış güzellik içten gelir… Eğer güzellikten bahsediyorsak nasıl hissettiğimizi, psikolojik iyilik halimizin nasıl olduğunu da yok sayamayız. Geride bıraktığımız dönemde pandemi süreci birçoğumuzun içine döndüğü, kendi ile temas ettiği bir dönem oldu. Bir kadın olarak hayata dair ne kadar sorumluluklarımız olduğunu düşündüğümüzde bu süreçte daha fazla kaygılandık, daha tükenmiş hissettik. Belki de çoğu zaman iş, çocuklar derken kendimizi dinlemeyi unuttuk. Aslında belirsizliğe olan toleransımızın sınandığı günlerden geçtiğimizi düşünürsek psikolojik sağlamlık kavramı oldukça önem kazandı. Psikolojik sağlamlıken kısa ve öz…
EDİTÖR : Uzman Psikolog Naz Töz Havaların ısınmaya başladığı, baharı tam anlamıyla karşıladığımız günlerdeyiz. Mevsim geçişlerinde enerjisiz hissettiğiniz, rehavete kapıldığınız olur mu? Yataktan kalkmak istemediğiniz veya gün içinde hep uykulu, sıkılgan hissettiğiniz? Bunlar size tanıdık geliyorsa bahar yorgunluğuna kapılmış olabilirsiniz… Test: Bu aralar enerjisiz ve cansız hissediyorum. Evet/Hayır Gün içinde yorgun ve uykulu hissediyorum. Evet/Hayır İştahım çok açıldı , canım genelde karbonhidrat ağırlıklı yiyecekler istiyor. Evet/Hayır Yataktan kalkmak zor geliyor, Ne kadar uyursam uyuyayım yetmiyor. Evet/Hayır Evet’ler çoğunluktaysa bahar yorgunluğu ile başa çıkmak için işte size ipuçları: -Uyku düzenini önceliklendirin! Bahar yorgunluğu en çok kendisini uyku hali ile gösterir, bir rutin oluşturmaya,…
Hazırlayan: Uzman Psikolog Naz Töz Baharı karşılamaya hazırlandığımız, havaların ısınmasını beklediğimiz günlerde yoğun bir kar yağışının kapıda olduğu haberini aldık. Hava şartlarına bağlı evden çok çıkamadığınız günlerde rehavete kapılabilir, enerjisiz, sıkılgan hissedebilirsiniz. Tüm gün televizyon önünde geçirmek, sıkıldıkça telefona bakıp durmak, tok olmanıza rağmen mutfağa anlamsızca gidip buzdolabına bakmak, abur cubura düşmek, başladığınız diyeti es geçmek, hareketsiz koltukta öylesine oturmak… tam da böyle günlerde yapılmaması gereken ama yapılanlar. İşte size böyle zamanlarda kendimize olan ilgi ve motivasyonumuzu bırakmamak adına 4 önemli öneri! -Kış heyecanını yaşayın- Sizi heyecanlandıran, kar temasına özgü aktiviteler planlayarak kışın son günlerinin keyfini çıkarabilirsiniz. Dışarı çıkıp karda…
Yapacağınız işe nasıl başlayacağınıza bir türlü karar veremiyorsanız, harekete geçmek için mucizevi bir ilham bekliyorsanız veya aciliyeti olmayan işlerinizi yapmaktan kendi işinize zaman kalmadıysa erteleme sendromuna yakalanmış olabilirsiniz. Yapacağınız işi ertelemek işlerin varlığını ortadan kaldırmadığı gibi kaygı düzeyinizi de arttırabilir ve yapacağınız işe başlamak daha da imkansız hale gelir. İşte size böyle zamanlarda deneyebileceğiniz öneriler… Editör: Klnk. Psk. Naz Töz -Yapacağınız işi parçalara ayırarak ve her bir parçayı sırasıyla ele alarak başlamayı deneyin. -Yapılacaklar listesi hazırlayın, ama hedefler gerçekçi ve ulaşılabilir olsun. -Evet multitasking günümüzde çok geçerli ama böyle zamanlarda odağınızı yapacağınız işte tutmaya çalışın. -Kendinize bir işe başlayamadığınıza dair…
Her birimiz gündeme bağlı olarak derin bir üzüntü içerisindeyiz. İçimiz yanıyor, çaresiz, öfkeli, ağlamaklı, inişli çıkışlı bir ruh halinde hissediyoruz… Bir yandan gerçekten üzerine konuşuyor olması en zor konulardan biri ne söylesek ne hissetsek az kalacak sanki… Bir yandan da belki her zamankinden çok benzer hisleri paylaştığımızı, yalnız olmadığımızı hatırlamamız gereken bir süreç geçiriyoruz. Kaybettiğimiz, kaybetmeye devam ettiğimiz tüm canlılar için acımız o kadar büyük ki, bir nevi yas dönemi yaşıyoruz aslında. Güvenliğimiz için, bundan sonrası için kaygılıyız, zaman zaman umutsuzluğa kapılıyoruz… Editör: Klnk. Psk. Naz Töz Travmatik olarak tanımlayabileceğimiz tüm bu olanlara doğrudan maruz kalmasak bile sosyal medya, haberler…
İçinde bulunduğumuz günlerde bir yanımız o kadar öfkeli ki… Çocukluğumuzdan bugüne öfke ile nasıl bir ilişki kurmuş olursak olalım, her birimizin öfkemizi kontrol etmekte zorlandığımız anlar olabilir. Öncelikli olarak bilmemiz gerekiyor ki öfkelenmek hayatta vereceğimiz en doğal tepkilerden birisi; buradaki asıl vurgulanması gereken nokta öfkemizi nasıl dışa vurduğumuz, nasıl kontrol ettiğimiz. Çünkü kontrol edemediğimizde, o anlık öfke patlamaları insan ilişkilerimizi, psikolojik iyilik halimizi etkileyebiliyor, bir bakmışız pişmanlıkla kalakalmışız. Öfkemizi derinlere iterek veya bastırarak değil, deneyimlemeye izin verdikçe kontrol edebiliriz. Peki ama öfkemizi nasıl kontrol edeceğiz? Yazar: Klnk. Psk. Naz Töz İşte öfke kontrolü için her zaman uygulayabileceğiniz basit ama etkili…
