26 Temmuz-11 Ağustos tarihleri arasında gerçekleşecek olan 2024 Paris Olimpiyatları için uzun zamandır hazırlanan Fransa, 6,6 milyar Euro’luk bütçesiyle hayranı olduğumuz başkentini bambaşka bir boyuta taşıyor. Şimdi artık tüm gözler Paris’in üzerinde! 1. Yeni Spor Tesisleri ve Altyapı Çalışmaları Olimpiyatlar için Stade de France gibi mevcut tesisler modernize edilirken Seine Nehri kıyısında bulunan yeni spor kompleksleri de dikkat çekiyor. Fransızlar, Stade de France atletizm parkuru için seçtikleri sıradışı renkle yine özgünlüklerini konuşturuyor. Ayrıca Seine Nehri’nde yapılan arıtma çalışmaları istenen başarıya ulaşırsa bundan sonra Paris seyahat valizine bikini de eklenecek. 2. Ulaşım ve Şehir İçi Mobilite Paris, oyunlar süresince ziyaretçilere ve…
Yazar: Deniz Konuk
Nasıl ki sonbaharda ağaçlar tek tek kıymetli yapraklarıyla ve çiçekleriyle vedalaşır, bizim de zaman zaman yapraklarımızdan bazılarıyla vedalaşmamız gerekiyor. Artık bize hizmet etmeyen alışkanlıklarımızı, iyi gelmeyen ilişkilerimizi, beslemeyen durak noktalarımızı geçmişte bırakmamız gerektiğini hissediyoruz. Elbette ki bizler için, bir ağacın yaprak dökmesinden daha sancılı bir süreç olarak yaşanıyor vedalar. Sonuçta birer manolya ağacı değiliz, öyle değil mi? Hayat dönemlerden ibaret ve her dönemin teması, ana karakterleri ve hatta yeri yurdu farklılıklar içeriyor. Her yeni dönemde bir şeylere veda ediyoruz ki, yeniliklere alan açabilelim. Bu, varoluşun doğası gereği böyle. Bir döngü başlıyor, yanında yeni insanlarla yeni ilişkilenmeler getiriyor. Bunlar, hayatımızda farklı…
Madem aylardan Şubat, şefkat üzerine biraz birlikte düşünelim istedim. Sözlükte karşılığı “sevecenlik; acıyarak ve koruyarak sevme” olarak geçen şefkat ile “insanı bir şeye veya bir kimseye karşı yakın ilgi ve bağlılık göstermeye yönelten duygu” olarak açıklanan sevgi kardeş duygular gibi görünse de, şefkat kelimesindeki “acıyarak” tınısı onu bambaşka bir dünyaya, daha ulvi bir yere ait kılıyor. Şefkat daha anaç ve fedakar bir yerden duyuluyor. Nitekim İngilizce karşılığı compassion, Latince acı çekmek anlamına gelen compati’den türemiştir. Böyle bakınca şefkati koşulsuz, kabulcü, verici, fedakar, koruyucu bir sevme hali gibi alabiliriz. Peki ya öz şefkat? Bu ayrım neden gerekli? “Başkalarına şefkat gösterebiliyorum ama…
Çocuklar için oyun sadece bir eğlence aracı olmanın çok ötesinde, duygusal regülasyonun en etkin olduğu alanı teşkil ediyor. Çocuklar yaşadıkları duyguları ve olayların üzerlerinde bıraktığı etkiyi konuşarak paylaşacak ve çözecek bilişsel fonksiyonlarını seneler içinde geliştiriyorlar. Bu nedenle zor bir duyguyla veya gün içinde yaşadığı yeni bir olguyla baş etmek için oyun kuruyor ve bu sayede yaşadıklarını yeniden sahneleyerek dengelenebiliyorlar. Canlandırma yani role-play oyunları, resimlemek, müzik eşliğinde dans ederek şarkı söylemek duygusal regülasyonu sağlayan oyun alanlarını oluşturuyor. Çocukların gelişimine destek olacak ve onlarla birlikte büyüyecek oyun alanları yaratmak için bir kaç fikir; Kaplan kostümü giyerek içindeki vahşi gücü, süper kahraman olarak…
Bez bırakmanın erken çocukluk döneminin en önemli bağımsızlık ve kontrol etme adımlarından biri olduğunu düşünüyorum. Kızımın bezi bırakmaya karar vermesiyle birlikte başlayan o bir kaç hafta yaşadığım çok tuhaf bir duyguydu. Kalktı bir gün, “ben artık külot giymek istiyorum!” dedi. Apar topar çarşıya gidip bir birinden tatlı külotlar aldık ama bu sadece tatlı olacakmış gibi görünen ve fakat son derece çalkantılı olan bir sürecin başlangıcıydı. Onun kontrol etmeye dair en önemli deneyimlerinden biriydi, benim de kontrol etmeye dair en zorlayıcı sınavlarımdan biriydi. Bugüne kadar yediği protein miktarını bile kontrol edebilirken bu konuda kontrolü tamamen ona bırakmam gerekiyordu. İki yaşlarında çocuğu…
Küçücük kalplerinde kocaman duygular yaşıyorlar. Küplerden kule yapmayı denerken, ayakkabılarını kendi giymeye çalışırken, okuldaki arkadaşı elindeki oyuncağı almaya çalıştığında… Biz yetişkinler için bir toz tanesi kadar küçük olan durumlar, çocuklarımız için hayal kırıklığı, başarısızlık duygusu, endişe kaynağı olabiliyor. En zor kısmı da, yaşadıkları duyguları henüz tanımadıkları için ifade edemediklerinde yaşanıyor. Hoş, koskoca olup da duygularını henüz tam olarak tanımayan bir dolu yetişkiniz bizler de. Daha hala kendi duygu durumlarımızı anlamakta zorluk çekerken, çocuklarımızın regüle olmasına nasıl ışık olabiliriz? Ya da diyelim ki biz gayet iyi tanıyoruz duygularımızı, kelimelerimizi ufaltıp onların minik kalbinin lisanını nasıl bulabiliriz? Kitaplar ve hikayeler sayesinde. “Tüm…
İnanamıyorum, bebeğim okula başladı bile! Yavaş yavaş kendine ait bir düzeninin olmasını izlemek çok keyif veriyor. Kendi ilişkilerini kurmaya doğru, bireyselliğine doğru bir adım daha… Aynı zamanda bir hayli korkutucu bir adım. Yeni olan ve bilinmeyen her şey kadar korkutucu. Hayatımızdaki çoğu şeyi kontrol edemiyoruz fakat her anı keyifle yaşamayı hedefleyebiliriz. Hayatımızın her gününe renk katmayı seçebiliriz! İşte okula gidiş macerasını renklendirmek için bir kaç fikir… Sırt çantasını onunla birlikte hazırlayarak eşyalarını sahiplenmesine destek olabilirsiniz. Trixie sırt çantalarının askılarında bulunan kemerler daha dengeli bir taşıma sağlıyor. En miniklere: Detaylı incelemek için buraya tıklayabilirsiniz. Daha az miniklere: Detaylı incelemek için buraya…
Ben çalışan bir anneyim. Bir güne sığdırmaya çalıştığım o kadar çok şey var ki, zaman zaman “yapılacaklar” listesi tutmaktan soğuyorum. Tahmin ediyorum ki tüm çalışan anneler benzer senaryolar yaşıyordur. İşim, eşim, evim, kızım, kızımın bakıcısı derken düşünmem ve yapmam gerekenlerin listesi uzadıkça uzuyor. Fakat, bütün bu “görevler”in içinde çok büyük bir önem taşıyan bir de “ben” varım; benim ihtiyaçlarım, kendime vereceğim dikkat ve özen. Çocuğun için iyi bir şeyler yapmak istiyorsan önce kendine iyi bakacaksın. Çünkü eğer anne iyi ve mutlu değilse, her ne yaparsa yapsın çocuk da iyi ve mutlu olamaz.Gabor Mate Ben de, elimden geldiğince kendime özen göstermeyi…
Su; kıymetli yaşam kaynağımız. İklim şartları da her geçen yıl normalin biraz daha dışına çıkıyor. Her sene bir öncekine göre daha da kurak geçiyor ve barajların seviyesi gittikçe azalıyor. Aslında teoriye göre en fazla su kırsal kesimde tarım için tüketiliyor ancak gerçek hayatta, su tüketiminin çokluğu konusundaki realitenin kentlerde ev içi kullanımda olduğunu görüyoruz. Eğer tasarrufunu yapmak için yapabileceğimiz bir şeyler varsa mutlaka bilekleri sıvamalıyız çünkü bu iş yağmur duasıyla çözüleceğe benzemiyor… İçtiğimiz bir bardak kahve için 140 litre, 1 kilogram etin üretimi için ise 15.000 litreden daha fazla su tüketiliyor. Yani aslında tüketim alışkanlıklarımızı her yönüyle gözden geçirerek, yaşam…
Hepimiz bakımımıza önem veriyoruz. Kozmetikler çoğumuzun aklını başından alıyor. Ama bir de vazgeçmeden kullandıklarımız var. Elbette benim de… İşte sizi bu rutin güzellik saatlerimin kahramanları ile tanıştırmak istiyorum. 1 NE? Esthederm Bust Shaping Cream ve Extra-firming Hydrating Lotion. NE ZAMAN? İdealde sabah akşam ama gerçek hayatta her banyodan sonra. NİÇİN? Özellikle doğum sonrası vücudumda oluşan elastikiyet kaybını gidermek ve daha sıkı bir cilt için yaratılmış mükemmel bir ikili. Bust Shaping Cream göğüs ve dekolte bölgesi için özel geliştirilmiş patentli formülü sayesinde cildin sıkılaşmasını sağlıyor. 2 NE? Sephora Collection Lotion Anti-imperfections. NE ZAMAN? Akşam yatarken. NİÇİN? Bir anda beliren sivilceleri kurutmak…