Mayısın ikinci pazarı mis gibi anne kokar. Anneler gününe özel tarzını, tavrını beğendiğimiz anneleri ve armut dibine düşmüş dedirten kızlarını konuk edelim istedik. Kızlara annelerini, annelere kızlarını sorduk. Bakın neler anlattılar…
Yazar: Gözde Atakoğlu
KOÇ Bu ay kariye yapmak istiyorsanız, Tanrı vergisi sevimli yönlerinizi kullanabilirsiniz. Yollardan beklediğiniz ve kariyerinizi etkileyecek haberlerin gündem kazanması sonucunda ideallerinizi gerçekleştirebilirsiniz. İkna yeteneğinizin yüksek olduğu bir ay. Çevrenizle iş birliği içinde olacaksınız.. Bazı paslaşmalar sonucunda ayın son günlerinde istediğiniz ortamı yakalıyorsunuz. Yaşama felsefi baktığınız için, çevrenizi yargılamaktan çekiniyor ve hoşgörülü davranmanız gerektiğine inanıyor, fakat zorlanıyorsunuz. İnatçı yapınızın kendinize zarar verdiğini sizde biliyorsunuz. Bu ay iletişim evinizde Venüs geri hareketine başlıyor. Sizi çekici ve hoş yaparken, karşı cinse istediklerinizi yaptıracağınız ve eski hayranlarınızın size ulaşmak istedikleri bir dönem. Yaratıcılığınızın ön planda olması sizi bir adım daha öne taşıyor Bu ay,…
Günlerdir tüm düzenimiz alt üst olmuş durumda. Bu durum metabolizmamız üzerinde de negatif etki etmekte. Fakat #evdekal demek hareketsiz kal demek olmamalı, tam tersine haftada 2-3 yerine her gün hareket ederek hem vakit bolluğumuzu değerlendirebilir, hem de patatese dönüşmenin önüne geçmiş oluruz!
Erkeklerden çalmanın keyfi başka, bunu itiraf edelim. En sevdikleri XL gömlek, bazen bir blazer ceket, romantik desenli elbisemizi şöyle bir silkeleyip kendine getirmek için bir çift loafer… Ve tabii ki parfümleri. Cinsiyetler arasındaki ayrım inceldiği yerden kopmadan bu hırsızlığın keyfini birazcık daha sürelim bence.
Yatağa girmeden, uykuya dalmadan önce bedenimize iyi gelecek, alışkanlık haline getirmemiz gereken bazı davranışlar var. Bunlar daha kaliteli bir uykuyu ertesi güne daha zinde kalkmayı ve kendinizi daha iyi hissetmenizi garanti edecek davranışlar. Vücudumuzun döngüleri, gözlerinize giren ışıkla kontrol edilen sirkadiyen ritimimiz olarak bilinen bir iç saat tarafından yönetilir. Kendimizi yanan cihazlara maruz bırakarak, kendi iç saatimize kafa karıştırıcı bir mesaj gönderiyoruz aslında, bu da uykusuzluğun, kalitesiz yani gece yarısı uyanılan uykunun en büyük nedenlerinden biri. Yatmadan yarım saat önce bu cihazlarınızı uyku moduna alın, susturun ve ekranı kapatın. Daha da iyisi, onları yatak odasından tamamen çıkarın ve eski tarz…
Eskiden ne büyük keyifti güzellik yarışmaları, ailecek tv karşısına geçilir ve herkes kendi favorisini söyler, sabırsızlık ve heyecanla da finali beklenirdi. 92 yılında ben 14 yaşındayken yine ailecek , Star 1 ‘in karşısına geçilmiş Türkiye Güzellik Yarışmasını izliyorduk. Dün gibi hatırlıyorum, Özlem Kaymaz’ı ilk görüşümü, favorim oydu, bizim okulun lisesinde okuduğu için de ayrı bir bağ hissediyordum.O gece Özlem Kaymaz 1992 Türkiye Güzeli olarak tacını giydi. Ne kadar sevindiğimi hatırlıyorum sanki kendim yarışmayı kazanmışçasına… Sonra yıllar geçti, ondan haber alamadık, yurtdışında yaşadığı, peri masalı gibi bir hayatı olduğunu duyduğumu hatırlıyorum biryerlerden. Yine bir dolu zaman geçtikten sonra Özlem Kaymaz…
”Aynaya bak… Karşındaki, senin rakibin.” Bu cümle bana değil, kozmetikte çığır açmış bir kadına, Bobbi Brown’a ait. Başlıktaki özçekim kelimesini yanlış yerlere çekiştirip yeni selfie teknikleri öğreneceğinizi sanmayın, konumuz daha ziyade kendimize duyduğumuz çekimle, bir nevi otantik olmakla alakalı. Anlayacağınız bu satırlarda otantik, sizden çıkan, size değen, sizin gerçeğinizden gelen anlamında kullanılacak. Bu kavramı bir güzellik anlayışı olarak sahiplendiğinizde ise Bobbi Brown’un olmanızı istediği yere ışınlanacaksınız. Hayatım boyunca ünlü, yarı-ünlü, ”sıfır ünlü ama kendinden çok emin” bazı insanlardan müthiş tavsiyeler aldım, neredeyse hepsini uyguladım. Bazı tavsiyeleri dergi sayfalarından çaldım, onları da uyguladım. Memnuniyet sıralamama göre sempatik ve ”yapılabıl” bir seçkiyi…
Evde mutluyuz, güvendeyiz ve aslında yapacak bir dolu iş var, Netflix’de bir şeyler izlemekten bahsetmiyoruz daha başka şeyler… Neler mi?
Koronovirüs’ün günlük yaşantımıza getirdiği kargaşa bir yana, şu an yaşadığımız belirsizlik durumu günden güne endişelerimizi arttırıyor. Virüsü kapma, hastalanma ve sevdiklerimize bulaştırma; başlıca kaygılarımız arasında yer alıyor. Bunların yanı sıra; işte oluşabilecek problemler, gelir kaybı, sosyal izolasyon, boş kalan raflar sebebiyle yeterli yemek, hijyen ve sağlık malzemesi bulamama gibi durumlar kaygı seviyemizin daha da artmasına neden oluyor. İstanbul Okan Üniversitesi Hastanesi Psikoloji Bölümü’nden Uzm. Psikolog Ceylin Sürek’e kaygıyla baş etmenin başlıca kurallarını sorduk bakın neler söyledi…
Ellerimizi yıkamak Corona’dan korunmanın ilk ve temel adımlarından biri olunca, haliyle gün içerisinde çok kere eller suyla ve sabunla buluşuyor. İyi de oluyor buna tam gaz devam ama ellere gereken önemini ve özeni göstermeyi de es geçmemeli. Zira sabun da su da kurutur, kuruyan eller esnekliğini yitirdikçe cilt incelir, daha hızlı kırışmaya yüz tutar, damarlar daha görünür bir hal alır, sonuç mu yaşınızdan çok daha yaşlı ellere sahip olmuş çıkarsınız Corona savaşı sonrası . Neler yapmalı? Her yıkama işlemi sonrası sadece nemlendiren değil aynı zamanda cildin dokusunu besleyen bir el kremi kullanmalı. Gece yatarken de aynı yüzünüze yaptığınız gibi onarıcı…