Okulların tatile girmesiyle birlikte pek çok aile çocukların boş zamanlarını nasıl geçirecekleri konusunda kafa karışıklığı yaşıyor. Günümüzde çoğu aile, yaz dönemi için hem eğlencenin hem outdoor aktivitelerin yapılandırılmış bir modeli olan yaz okullarını tercih ediyor. İnsan ömrünün tamamında beyin gelişimindeki en hızlı büyüme 0-6 yaş döneminde gerçekleşir. Bu kısa gelişim penceresi, çocukların sosyal, entelektüel ve fiziksel olarak gelişmesine yardımcı olmak adına çok önemlidir.Yaz okulları da bu gelişimi olumlu yönde destekler ve eğlenerek öğrenmeyi sağlar. Eğlence Zamanı İyi bir yaz okulu programı, bilhassa okul öncesi dönem çocuklarında gelişimsel süreçleri desteklemeyi amaçlar. Akademik beklenti ve hedefin görece az olduğu bu modelde çocuklar…
Yazar: Ece Bozdağ:
Yeni yıl kararları alan kişilerin hedeflerine ulaşma olasılığının, almayanlara göre 10 kat daha fazla olduğunu biliyor muydunuz? Bu şu demek, ‘kararlarımıza bağlı kalma şansımızı’ artırmanın yollarını keşfetmeliyiz! Aralık ayı, bir önceki yılın değerlendirmesini yapmak ve bir sonraki yıl ulaşmak istediğimiz hedefleri düşünmek için harika bir zaman. Bu zamanlarda pek çoğumuzda “yeni yıl, yeni ben” motivasyonu olur. Spora başlamak, birikim yapmak, sigarayı bırakmak, yeni bir dil öğrenmek gibi birçok heyecan verici karar yeni yıl kararları adı altında bizleri motive eder. Ancak araştırmalar, yeni yıl kararlarımızın sadece %10’unun birkaç aydan daha uzun sürebildiğini gösteriyor. Her birimiz hedeflerimiz gerçekleştiğinde yaşamımızın daha iyi olacağını…
Erken dönemden itibaren bebeklerin şaşkınlık ve kaygı veren korkuları olabilir. Yenidoğan için yüksek ses ve ani hareketler korkma sebebi olabilirken, yaklaşık 1,5 yaş döneminde kimi çocuklarda ayrılık kaygısı olabilir. Pandemi sonrası pek çok çocukta yabancı korkusunun da geliştiğini biliyoruz. Bu korkular yaşla birlikte şekil değiştirir ve farklı korkular olarak karşımıza çıkar. Sık Görülen Korkular Mizacına, hayal gücüne, deneyimlerine paralel olarak 2-8 yaş arasında çoğu çocuğun korkuları olur. Küçük çocuklarda en sık rastlanan korkular: Hayvanlar, Doktorlar, Karanlık, Yabancılar, Hayal ürünü yaratıklar (Miller ve ark. 1972) Bebeklik dönemlerinde ayrılık kaygısı yüksek olan çocukların, okul döneminde daha çok korku yaşadığı tespit edilmiştir (Newson…
Ergenlik dönemi hem çocuklar hem de aileleri için zorlayıcı olabiliyor. Ergenlikte çocuğumuz bedensel, duygusal ve sosyal olarak farklı bir sürece girdiği için bize gerçekten büyük iş düşüyor. Yazar, Uzm. Psikolog Ece Bozdağ Çocukluktan çıkıp yetişkinliğe doğru ilerlerken aradaki bol çalkantılı dönem: ergenlik! Fizyolojik değişimlere ergenlikte ek olarak psikolojik değişim ve dönüşümler de ekleniyor. Burası kimlik kazanma savaşının olduğu, birey olma yolunda adımların atıldığı, ne istemediğini bildiği, ne istediğini anlamaya çalıştığı bir yer. Bu döneme kadar anne-baba herşey demekken, artık arkadaşların ve sosyal çevrenin ön plana çıktığı, bu yüzden de aile ile paylaşımın azalıp iletişimin etkinliğinin düşmesi ergenliğin fıtratında var. Ergenlik…
“İştahsızlık, bir çocuğun yedikleri ile ailesinin ondan yemesini bekledikleri arasındaki denge sorunudur.”Carlos Gonzales Yazar: Klnk. Psikolog Ece Bozdağ Çocukların yemek yemeyi reddetmesi ebeveynlerin en çok zorlandığı konulardan biri. Toplumumuzda çocuk doyarsa ailenin doyduğunu, çocuk yemezse ailenin perişan olduğunu sıklıkla görürüz. İyi haber şu ki; yemek yemeyen çocuk yoktur. Çocuk ya da yetişkin her insan acıkır ve doğal olarak yemek yemeyi bilir. En sık karşılaşılan durum da; çocuk doyuyordur ama anne çocuğun tokluk hissine inanmıyordur veya çocuk acıkmadığını söylüyordur ama anne çocuğun acıkmadığına inanmıyordur. Yemek yemek fizyolojik olduğu kadar sosyal yanı da olan bir ihtiyaç. Yemek yemenin stres ve gerginlik yarattığı…
Yüz yüze eğitime verilen uzun arada en öne çıkan duygunun ‘kaygı’ olduğunu biliyor muydunuz? Editör: Klinik Psikolog Ece Bozdağ Kreşten üniversiteye kadar 25 milyon öğrenci, pandemi sebebiyle 1,5 yıla yakın süredir yüz yüze eğitimden mahrum. Bu durum sadece akademik dezavantajı olan bir süreç değil; çocuklar ve gençler zihinsel, fiziksel, sosyal olarak da yüz yüze eğitimin eksikliğini yoğun bir şekilde hissettiler. Başlangıçta uzaktan eğitim gerçekten zordu. Adapte olmak her ne kadar zaman almış olsa da şimdilerde asıl problem okula dönmek gibi görünüyor. Pandemide sağlıkla ilgili endişe yaşayan, ev içerisinde hastalığı yaşayan ve hatta ciddi sağlık sorunları, kayıplar yaşayanlar da oldu. Normalleşme…
Çok beklediğimiz yaz sonunda geldi. Çocuklar ve çocuklu aileler için sürdürülmesi hiç de kolay olmayan evde kapalı geçen, uzaktan eğitimin olduğu, akran iletişiminin çok sınırlı olduğu dönemden normalleşmeye geçerken heyecan dorukta. Çocuklar en çok da parkta, bahçede doyasıya, özgürce oynamayı özledi. Böyle bir dönemden sonra yaz tatili çocuklara çok iyi gelecek… Yazar: Psikolog Ece Bozdağ Yaz tatili… Okul, ödev, dersler yok. Oyun çok. Deniz ve kum da varsa çocuklar için sınırsız eğlence başlasın! Kovalar kürekler, çocuklu ailelerin valizlerinin olmazsa olmazıdır. Güneşin altında hiç sıkılmadan minik eller saatlerce kazar, doldurur, boşaltır, içinde yaşayacağını hayal ederek muazzam şatolar inşa ederler. Deniz kenarında…
Anne-babaların çocuklarının sahip olmasını istediği temel özelliklerin başında gelir ‘kendine güvenmesi’. Sağlıklı bir benlik gelişimi ve sosyal ilişkiler, başarı, öğrenme becerisi gibi pek çok başka konuda da doğrudan etkilidir. Özgüven konusunda 7 maddede ebeveynlerin neler yapabileceğine bir bakalım mı? Yazar: Uzm. Psk. Ece Bozdağ Özgüven; kişinin kendisi ile ilgili olumlu düşüncelere sahip olması, kendisini yeterli hissetmesi ve olduğu halini kabul etmesini ifade eder. Çocuklarda özgüven erken yaşam deneyimlerinden itibaren şekillenmeye başlar. Özgüvenin nasıl ve ne ölçüde gelişeceği kısmında ise çocuğun bakım verenleri ve sosyal çevresinden aldığı geri bildirimlerle yakından ilişkilidir. Aile bireyleri başta olmak üzere çocuk büyüdükçe öğretmenler ve akranlar…
Yazar: Uzm. Psk. Ece Bozdağ Dünyaya bir çocuk getirmemizle birlikte anne-baba olarak en temel görevimiz yavrularımızın fiziksel, duygusal ve sosyal ihtiyaçlarını karşılamak, onların büyüyüp gelişmesi için iyi koşulları sağlamaktır. Peki aile içerisinde hepimizin psikolojik sağlamlılığı birbiriyle ilişkili ise anne-baba ilişkisi çocuğun gelişimi üzerinde nasıl bir etkiye sahip? “Bir çocuğun 3 ebeveyni vardır. Annesi, babası ve anne-babası arasındaki ilişki. Bu üçüncü ebeveyn çok önemlidir.” der Byron Norton. Çocuğun, anne-baba arasındaki sevgi dolu , huzurlu ve şefkatli ilişki içerisinde büyümesinin sosyal gelişimine muazzam katkıları vardır. Araştırmalar, mutlu evliliğe sahip çiftlerin çocuklarının psikolojik sağlamlığı ve empati özelliğinin daha fazla olduğunu göstermektedir. Tam tersi…
Tablet, telefon, diğer akıllı cihazlar, sosyal medya platformları, oyunlar… Burada büyüleyici bir dünya var ve bizim çocuklarımız bu dünyaya doğdu. Onları aşırı kısıtlamadan ama zarar vermesine de sebep olmadan bir dengede tutmayı başarabilir miyiz? Belli başlı kurallarla, evet… Yazar: Uzman Psikolog Ece Bozdağ 0-3 yaş dönemi çok önemli! Yapılan pek çok araştırma erken çocukluk döneminde aşırı ekran maruziyetinin bilişsel ve psikososyal zararlarını ortaya koymuştur. Özellikle 0-3 yaş döneminde aşırı ekrana maruz kalmanın uyaran eksikliği, dikkat eksikliği, dil gelişim gecikmesi ve daha pek çok nörogelişimsel probleme sebep olduğu biliniyor. Ekran ile yemek yedirmeyin! Tablet, televizyon gibi teknolojik uyaranlar eşliğinde yemek yemek…